Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçen hafta COVID-19 ile uyumlu klinik bulgularla tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Erzin Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Ersin Mahmutluoğlu’nun ölümünün “kara propaganda aracı” olarak kullanıldığını öne sürdü.
Tabip odaları, PCR testi negatif olup klinik ve radyolojik olarak Covıd-19 ile uyumlu vakalarda artış yaşandığına dikkat çekerek, kapalı, kalabalık ortamlarda maske takılması, Eris varyantına karşı aşıların kullanıma girmesi çağrısı yapmıştı.
Koca, “Bu propaganda, Eris varyantı sebebiyle, tıpkı salgının başlarındakine benzer, şu an için asla gerçekçi ve gerekli olmayan, bilimsellikten tamamen uzak tedbirlerin uygulanmasına ve aşı kampanyaları başlatılmasına yöneliktir. Her ürünün üreticisi gibi, aşı üreticileri de ürettikleri ürünün daha fazla alıcı bulmasını isteyebilirler. Ama bilim buna bakmıyor! Gereksiz bir ilacı kim kullanmak ister, onu hangi hekim önerebilir” ifadelerini kullandı.
Mahmutoğlu’nun 35 yaşından itibaren kalp yetmezliği rahatsızlığı olduğunu ve solunum yolu enfeksiyonu sebebiyle hayatını kaybettiğini belirten Koca, CovId-19’a yönelik yapılan üç ayrı PCR testinin negatif sonuç verdiğini söyledi. Bakan Koca, geçen hafta aşıyla ilgili “küresel baskıya” boyun eğmeyeceklerini söylemişti.
‘COVID-19’LA UYUMLU’
Koca’nın açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türk Tabipleri Birliği İkinci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, “Mahmutluoğlu’nun PCR testi negatif olsa bile klinik ve radyolojik belirtileri COVID-19’la uyumlu. Ayrıca kalp rahatsızlığı nedeniyle COVID-19 bu hastalarda daha ağır seyrediyor. Ölüm ve hastalanma oranları daha yüksek. Mahmutoğlu’nun COVID-19’dan ölüp ölmediğini bakanlığın ortaya çıkarması gerek. ‘Bu nedenle ölmedi’ diyerek olmuyor” değerlendirmesinde bulundu.
‘AŞI KARŞITI TUTUM’
Ökten, Koca’nın aşı hakkındaki açıklamalarına ilişkin ise Dünya Sağlık Örgütü’nün özellikle yüksek riskli gruplarda aşılamayı önerdiğine dikkat çekti.
Ökten, “Biliyoruz ki COVID-19 aşıları milyonlarca insanın hayatını kurtardı. Bakan Koca şu an tamamen aşı karşıtı bir tutum sergiliyor. Bu tavrı diğer hastalıklar için kullanılan aşılara karşı da bir antipropaganda niteliği taşıyor. Aksine bakanın daha bilimsel yaklaşması gerekir. Aşı üreticileriyle alakalı, ‘Bu aşı olsun’ diye bir söylemimiz hiçbir zaman olmadı” dedi. Ökten Nobel Tıp Ödülü’nün bazı CovId aşılarında kullanılan mRNA teknolojisini geliştiren bilim insanlarına verildiğini de hatırlattı.