İspanya’nın Granada kentinde toplanan Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin liderleri ana gündem maddesi olan AB’nin genişlemesi ve göç anlaşması konularında uzlaşma sağlayamadı.
AB dönem başkanlığını yürüten İspanya’nın ev sahipliğinde Granada’da düzenlenen AB Konseyi Gayriesmi Toplantısı’nın ardından AB Konseyi Başkanı Charles Michel, AB Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen ve İspanya Başbakanı Pedro Sanchez basın toplantısı düzenledi.
Toplantının iki ana gündemi “genişleme süreci” ve “göç sorunu” olsa da AB dönem başkanlığını yürüten İspanya’nın talebiyle hazırlanan “Granada bildirisi” metninde göç konusuna değinilmeyip, AB’ye aday ülkelerin katılım sürecine ilişkin somut ifadelere ve belirlenen bir tarihe yer verilmedi.
AB Konseyi Başkanı Michel genişleme ve göçün zaten uzun zamandır tartışılan konular olduğunu belirterek “Bu toplantıda genişleme konusunda AB ülkeleri olarak birlikte ne yapabiliriz, nasıl birlikte hareket edebiliriz ya da daha zor bir konu olan nasıl bütçe oluşturabiliriz konularını tartıştık. Üyeler arasında ortak noktalar da var farklılıklar da var.” dedi.
AB’nin geleceğinin nasıl inşa edilmesi konusunun oldukça sık gündeme geleceğini kaydeden Michel, “Yapay zeka, enerjide dışa bağımlılığın azaltılması, dijitalleşme ve temel ekonomimizi güçlendirmede önceliklerin belirlenmesi gerekiyor. Diğer bir nokta ortak savunma, çok taraflılık ve göç sorunu. Göç konusunda, çıkış ülkeleriyle ve transit ülkelerle daha fazla toplantılar yapmak zorundayız.” değerlendirmesinde bulundu.
“Oldukça zor bir konu” diye bahsettiği göç sorununda İspanya’nın dönem başkanlığı sırasında bazı ilerlemeler kaydedildiğini aktaran AB Konseyi Başkanı, “Pragmatik olmak gerekiyor. AB’nin dış sınırlarını korumak, suç örgütleriyle mücadele etmek, adalet ve polis sistemlerini güçlendirmek için daha fazla çalışmalıyız. AB’ye girmek için yasal yolları hem daha fazla kontrol etmeli hem de teşvik etmeliyiz.” ifadesini kullandı.
AB’nin genişlemesinin “kolay olmayacağını” vurgulayan Michel, burada herhangi bir ayrımcılığın olmadığını, aday ülkelerin de AB’nin kendini hazırlaması gerektiğini, organizasyon ve finansman konularının gelecek dönemde daha fazla gündemde yer alacağını söyledi.
Michel, “AB’deki makro stratejik tartışmalarda daha az kırılganlık ve daha az dışarıya bağımlılık konusunda herkes hemfikir. Genişleme ile ilgili aday ülkelere hiçbir zaman tarih konulmadı. Tarihe odaklanmamak, hedeflere odaklanmak daha önemli. Bazı ülkeler tarih konulmasını istiyordu ama bazıları istekli değildi. Önemli olan sorumlulukla hareket etmek. Genişlemede atılan adımlar analiz edilecektir. Herkes, daha güvenli, daha istikrarlı, daha korumalı, daha ilerici bir AB inşa etmek istiyor.” dedi.
Von der Leyen: “Göçün çıktığı ve transit ülkelere yatırım yapmalıyız”
AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen de Rusya-Ukrayna savaşının başlamasından bu yana AB’nin karşılaştığı krizlere karşı çok hızlı ve etkili hareket ettiğini savundu.
Von der Leyen, AB tarafından Ukrayna’ya verilen finans ve askeri destekleri aktararak Rusya’ya enerji bağımlılığının da oldukça düştüğünü, enerji fiyatlarının savaş öncesi rakamlara geldiğini ifade etti.
Genişleme konusunda “AB’nin 30 veya daha fazla üyesi olmasına doğru ilerlemek istiyoruz ama bu otomatik bir şekilde düğmeye basarak olmuyor. Sadece aday ülkeler değil biz de kendi ödevlerimizi yapmalıyız.” şeklinde konuştu.
AB’nin uzun süredir tartıştığı, özellikle Macaristan ve Polonya’nın karşı olduğu Göç ve İltica Anlaşması’ndaki son durumu da değerlendiren Von der Leyen şöyle devam etti:
“Göçün çıktığı ve transit ülkelere yatırım yapmalıyız. Yasal göçü ve insani yardım koridorunu teşvik etmeliyiz. Kimin Avrupa’ya geleceğine suç örgütleri değil bizim karar vermemiz gerekir. Frontex’i güçlendirmeli, transit ülkelerle daha kararlı çalışmalıyız. Aynı zamanda düzensiz göçmenlerin iadeleri için ACNUR ile de çalışmalıyız. Düzensiz göçmenlerin geri gönderilmesi, suç örgütlerinin yenilgiye uğratılması için de hayati bir öneme sahip. Göçü iyi bir şekilde yönetmeliyiz. Yasal göç istiyoruz, hayatlarını riske atan insanların tüm varlıklarını suç örgütlerine vererek buraya gelmeye çalışmalarını istemiyoruz.”
Diğer yandan AB’nin genişleme konusunda tecrübeli olduğunu kaydeden Von der Leyen, “Genişleme sadece AB’ye katılan ülkeye fayda sağlamaz, AB için de aynı şekilde faydalıdır. Bu bizim en güçlü yanımız. Dünyanın en büyük tek pazarıyız.” yorumunu yaptı.
AB Komisyonu Başkanı’nın genişleme süreciyle ilgili olarak ayrıca “Herkese kahve yok.” şeklinde bir yakıştırma yaptı.
İspanya Başbakanı Sanchez
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Granada’da “başarılı bir zirve” geçirdiklerini, burada başlayan tartışmaların 1 Ocak’ta Belçika’ya geçecek dönem başkanlığı ile daha da olgunlaşacağını söyledi.
Sanchez, genişlemenin herkesi için aynı hızda mı yoksa parça parça mı olacağı konusunda görüş farklılıkları olduğunu, kurumsal reformların hayata geçirilmesi gerektiğini kaydetti.